Bir Müddet Siyaset Yazmamaya Karar Verdim
Bir Müddet Siyaset Yazmamaya Karar Verdim
Varlığım Kudreti Elinde Olan ALLAH’A Hamd Olsun, Yeniden Yazmak Nasip Oldu.
Hayatım boyunca hiçbir zaman kendimle barışık olmadım. Öyle ki bir çok konuda kendimi hunharca acımadan eleştirdim. Tabi yıllar geçince hayatın ne kadar acımasız, insanların ne kadar bencil olduğunu görünce, bir de üzerinde yediğimiz kazıklar eklenince tecrübe denen olguya ulaşmaya çok yaklaştığımı seziyorum. Tecrübe öylesine bir şeydir ki Para ya da zaman ayırarak elde edebilecek bir şey değil. Yanlış yapa yapa hata ede ede öğrenilecek bir şeydir. Demek ki biz de milyonlarca hata yapmışız. Öyle ya hata yapınca insanlar kızıyor, belki de kırıyor. Lakin biz hata yapmadıkça ya da eleştirilmedikçe gerçekten tecrübe edinemeyiz. Tecrübesiz insan koskoca okyanus içerisinde yüzmeyi bilmeden gemiye binen birisidir. Bir gün olur da o gemi batarsa ya da batma tehlikesi yaşarsa, en zor durumda kalacak olan o yüzmeyi bilmeyen insandır. Bu nedenle insanlara kızın ama kin gütmeyin. Çünkü beşeriz tabi ki de duygularımız olacak, tabi ki de hislerimiz var. Üzüleceğiz, kırılacağız, kızacağız ancak kin gütmeyeceğiz. Bilakis bir müddet sonra sinirli hallerimiz bitince affetmesini bileceğiz. Çünkü hayat çok ama çok kısa ve bunca teknolojiye rağmen zamanı durdurmayı başaramıyoruz. Başaramayacağız da tek galip zaman gerisi koskocaman bir yalan. Ha bu arada söylenilenler doğru olsaydı zaman saatçilerde değil de eczanelerde satılırdı. Boşuna kendinizi avutmayın “Zaman hiçbir şeyin ilacı değil” sadece bizi kaçınılmaz sona yaklaştıran yolcu treni ve bu tren varacağımız menzile ulaştığımız zaman bizi o durakta bırakacak ve hiç binmemişiz gibi yoluna devam edecek. İşin özeti şu beyler hesapsız yaşayalım…
Siyasetten İyice Sıkıldım…
Siyasetten inanılmaz derecede sıkıldım. Hele hele papağan gibi aynı şeyleri tekrarlayıp insanların anlamak istemediğini görünce daha da çok umutsuzluğa kapılıyorum. Bunun yanında da bazılarının cesaret edemediği konuları bize havale etme çabası yok mu onlara da inanılmaz kızıyorum. Bir de bunların yanında makam ve mevkilerin amacını anlamayan ve bu amaçtan uzak kendi çıkarları için çalışanlar yok mu onlara da kırmızı kart çıkarmak istiyorum. Her şeyden bıktım. Biraz soluklanıp güzel ülkemde yaşananları uzaktan izlemek istiyorum. Çağımızda ne yazık ki herkes bir tiyatrodur, oynuyor. Kimse kendisi gibi olmak istemiyor. Evimize gidiyoruz. Anne ya da Baba rolünü oynuyoruz. Okula gidince öğrenci rolündeyiz. İşe gidinde hangi konumda çalışıyorsak onun rolüne bürünüyoruz ancak bir tek kendi kişiliğimizin rolüne bürünemiyoruz. Bu durumda genel kapsamlı konuşuyorum. Özel olarak kişiliklerinin hakkını verenler var mıdır? Tabi ki de vardır onlara sözüm yok. Ancak benim lafım koca koca makamları doldurup ama hakkını veremeyenlere “Beyler ne yapıyoruz. Nereye gidiyoruz. Zaman çok hızlı geçecek ve bir gün o koltuklarımız al aşağı olacak.” Bu kesin dünya üzerinde hiçbir yönetici 100 sene boyunca tahtta kalmadı. Buna göre yaşayalım.
Dedim ya bugün siyaset ile ilgili bir kelime yazmayacağım. Birilerini eleştirdiğimde yüzlerce beğeni, onlarca yorum alıyorum. Ancak benim eleştirimi dile getirecek insanların sayısının az olduğunu görünce yaşam enerjimi yitiriyorum. Bugün herkes haberci olabilir, herkesin bir sosyal medya hesabı var ancak bazıları uyanık ya kendisi taşın altına elini koymayacak, seni maşa olarak kullanacak. Biz de buna gelemiyoruz. Bir de ilimizin geleceği için elini taşın altına koyarak marjinal karar alan siyasilerin yanındaki suskun insanları görünce ya da korkup ağzından bir tek kelime çıkmayanları görünce iğreniyorum. Makamlarını sadece kendi çıkarları için kullanma düşüncesi bile insanı felakete sürükler. Vallahi de Billahi de ALLAH herkesin rızkını garanti eder. O Yunus değil mi ki bir gece de iki sofra inen, muallakta kalıp, rızkının garantide olmadığını düşünenler çabalar durur ama yine de nasibinde olanı yerler bırakın, nasipten öte yer yok. Nasibimiz olmadan bir nefes dahi alamayacağım bu dünyada teslimiyetin hazzını yaşayalım. Gerçek özgürlüğün hissini, ALLAH’A teslim olmanın hazzını yaşayalım. Zaten O ne dilerse, O oluyor.
Artvin Medya Zirvede
Önümüzdeki Ekim ayının sonuna doğru yayın hayatımızdaki 2. Yılımızı dolduruyoruz. Artvin Medya ailesi olarak Artvin’deki haber anlayışını ve habercilik anlayışını değiştirdiğimize inanıyorum. Tabi ki de ilimizde bu mesleğe ömrünü vermiş insanlar var. İdealleri doğrultusunda hayatının önemli bir bölümünü haberciliğe adamış insanlar var. Ancak bunun yanında mesleğin türlü hilelerini kendi menfaatleri doğrultusunda kullananları da tanıdım. Yalanda, dolanda hiçbir sınır tanımadan sırf iki kuruş fazla cebime girsin diye yaygara koparanları da gördüm.
Artvin Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni olarak, dün bin bir zahmetle ektiğimiz, gecemizi gündüzümüze katıp tohum attığımız ağaçların yeşerdiğini görmek bizi mutlu ediyor. Bugün açık ara Artvin’in en fazla takip edilen, Haber ve Reklam grubu haline geldik. Evet açık ara dedim çünkü sadece Facebook hesabımızda 27 günde 1 milyon’a yakın ziyaretçi gördük. Bu rakamlar giderek artacak. ALLAH izin verirse kısa bir sürede sadece Artvin’de değil bölgede söz edilen bir haber kuruluşu haline geleceğiz. Bunların hepsi sizin desteklerinizle oldu. Biz sadece amatörce elimizden gelenleri sizlere sunmak istedik. Ancak gördük ki Artvin halkı samimi ve saf duygu olunca bağrına basıyor. Ayrıca Kurban bayramı öncesinde bütün Müslüman aleminin Kurban Bayramını Kutlar. Bu kötü günlerin uzakta kalmasını temenni ederim. Bu duygular içinde Artvin halına teşekkür ediyorum. Başka bir yazımda görüşmek dileğiyle…
Artvin Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni
