Sizin Sorununuz “ANJİYO” mu? Yoksa Manipülasyon mu Beyler?

Sizin Sorununuz “ANJİYO” mu? Yoksa Manipülasyon mu Beyler?

Varlığım kudreti elinde olan ALLAH’A hamd olsun, yeniden yazmak nasip oldu. Son günlerde Artvin’de gündem bir hayli sıcak, Öyle ki artık bazı yerel basın mensupları ve siteleri adeta yalan haber yapmak ya da yanlış haber yapmakta özel çaba harcar hale geldi.

Artvin’deki gündemi yakından takip edenler bilirler; Artvin’de uzun zamandır bir Anjiyo servisi kurulması gündemdeydi, yaklaşık 3 yıldır bu servisin kurulması için herkes elinden gelen çabayı harcıyor. Ancak kurulması için gereken iş gücü ne yazık ki temin edilemiyor. Bunun sebebi de nitelikli Anjiyo servisinde çalışacak olan insan sayısının az olması, Yani uzman doktor bulunamaması ve sadece uzman doktor olsa iş çözülecek değil, bunun yanında Anjiyo servisinde çalışacak en az 8 nitelikli eleman olması gerekiyor. Çünkü iş anjiyo ile bitmiyor ki, velev ki anjiyo esnasında tıkalı olan damar patladı, haydi… Hasta hemen yanı başında olması gereken ameliyat haneye alınacak ve vakit kaybetmeden gerekli ameliyat yapılacak. Bu ne demek oluyor; Sadece anjiyo ekibi değil, bunun yanında da hali hazırda hazır bekleyen ameliyat ekibi olması gerekiyor.

İşte bu noktadan bakılınca işin rengi değişiyor. Çünkü hangi siyasetçi ya da bürokrat ilinde anjiyo olmasını istemez ki. Ancak Artvin’de yıllık anjiyo gerektiren hasta sayısı sahil kesimindeki ilçelerdeki hastalarında Rize ve Trabzon'u tercih etmelerinden dolayı diğer şehirlerdeki ihtiyaca oranla çok düşük seviyede oluyor. işte Artvin’deki anjiyo gerektiren hasta sayısının diğer illere oranla düşük olması nedeniyle, Artvin Devlet Hastanesinde yapılması düşünülen Anjiyo Servisine sınırli sayıda yetişmiş olan uzman hekim ve nitelikli personel ataması yapılamıyor. Ne yazık ki bu branşlarda fazla bir doktor yetişmiyor ve en fazla uzman doktor ihtiyacı olan branşların başında geliyor. Bugün Trabzon’da Farabi Üniversite Hastanesinde bile anjiyo servisinde çalışacak uzman doktor açığı var. Üniversite hastanesi olduğu halde Anjiyo uzmanı doktor fazla yetişmiyor.

Ayrıca bugün bilinçli bir şekilde kıyamet koparıp Anjiyo servisini siyasi malzeme olarak halkın önüne sunan kesimlere bundan 18 yıl önce Türkiye'de sadece Ankara ve İstanbul'da Anjiyo cihazı ve personeli olduğunu hatırlatmak isterim. Dünya bu teknolojiyi kullanırken Türkiye'de ilk Anjiyo 1990'larin ortalarında GATA da yapıldığını da önemle hatırlatırım. 2002 den 2020 ye kadar 18 yıl gibi kısa sürede Türkiye de Artvin gibi bir kaç ilimiz anjiyorsuz kaldı ve inanıyorum ki en kısa sürede bu illerimizde de anjiyo servisleri kurulacak.

Yine önceki dönem AK Parti Artvin Milletvekili Dr. İsrafil Kışla’nın bu konu hakkında ne kadar uğraş verdiğini elinden gelen bütün çabayı ortaya koyduğunu yakinen bilen birisiyim ve dahi şimdiki dönem Milletvekilli Av. Erkan Balta'nın da aynı hassasiyetle konunun takipçisi olduğunu, en kısa sürede çözüm bulmak için geçeli gündüzlü uğraştığını da çok iyi biliyorum. Hangi siyasetçi Artvin de Anjiyo olmasını istemez ki ancak dediğim gibi 18 yıl önce Türkiye de sadece iki şehirde Anjiyo vardı. Bugün en hızlı şekilde nüfus ve hasta oranlarına göre Türkiye de yaygın hale geliyor. Artvin de bu konuda ne yazık ki nüfusundan ve hasta popilasyonundan dolayı geri sıralarda yer alıyor.

Yani işin özeti “2milyon TL gibi saçma bir rakam bulunamadığı için anjiyo servisi kurulamıyor.” Gerekçesi başlı başına bir talihsiz açıklamadır. Belki de bugün yapımı tamamlanmak üzere olan Yeni Mahalle’deki devasa Diş Hastanesinin sadece çatısına 2 milyon TL ayrılmış halde. Ne yazık ki özellikle tıp alanında bazı branşlarda kalifiye eleman yetişmiyor. Biz de az olan nüfusumuzun talihsizliğini yaşıyoruz. Hopa, Arhavi ve Kemalpaşa zaten Artvin’e gelene kadar Rize’deki Anjiyo servisine ulaşıyor. Yusufeli, Keza Erzurum’a yetişiyor. Burada Ardanuç, Şavşat, Borçka ve Murgul ile Merkez mağdur kalıyor. Bunun da çözümü için hala arayışlar sürüyor. Yani işin çözümünü aramayanlar yaptığı açıklamalarla tıkanması için elinden gelen çabayı harcıyorlar.

Aslında burada da bir manipülasyon seziyorum. Sayın Bayraktutan ve bazı basın mensupları, Ticaret ve sanayi odası seçimlerindeki vaatleri unutuyor. Bununla ilgili bir kelime dahi edilmiyor. Yakın zamanda yapılan Ticaret ve Sanayi odasındaki seçimlerinde yönetime gelen isimler “Artvin’e Anjiyo Cihazı getirttireceğiz.” Diye vaatlerde bulunmuşlardı. Seçim kitapçıklarına da bu vaadi bastırmışlardı. Ancak Ticaret odası yönetimi gelinen noktada işin anjiyo cihazıyla çözülemeyeceklerini anladıkları için bu konuyu dile dahi getiremez hale geldi. Beyler bu iş o kadar da kolay değil. Ticaret odası yönetimi ve üyelerinin kısa bir sürede bu işin yapılamayacağını anladığını yaklaşık çeyrek asırdır CHP Artvin Milletvekilliği yapan sayın Uğur Bayraktutan’ın anlamaması mümkün değildir. “Yollarda insanlarımız ölüyor.” diye meclis kürsüsünden iktidarı acımasızca eleştiren Bayraktutan herhalde Cankurtaran Tünelinin kendi dönemlerinde yapıldığını zannediyor. Çeyrek asırdır, Milletvekiliği yaptığı ve Artvin’de fazla zaman geçiremediği için kendisinin Artvin’e yabancı kaldığını düşünüyorum. Sayın Bayraktutan’ı bu vesileyle Artvin’de biraz daha fazla vakit geçirmeye ve ilimizin ilçeler dahil yerel yönetimlerde yaşadığı sıkıntılara çözüm yolu aramaya davet ediyorum.

Özellikle yerel yönetimlerin kendi partilerine geçtiğinden bu yana, Artvin’e ziyaretleri azalttığı muhalefetken en azından ara sıra gelip, yerel yönetimleri eleştirdiği, halkın içinde gezdiği görülmekteydi. Her ne hikmetse yerelde iktidara geldikten sonra halkın içinde gezmediği ve halkın sorunlarını dinleme tenezzüründe dahi bulunmadığını görüyoruz. Umarım sayın Vekil son günlerde Artvin’de yaşanan çevre ve şehircilik felaketine bu vesileyle dahil olur. Örneğini ancak 4. Sınıf Dünya ülkelerinde gördüğümüz kıyım, Artvin’de 5 yıl aradan sonra kaldığı yerden devam ediyor. Vatandaşın, esnafın ve Artvin Halkının isteklerine kulak tıkayan bir yönetim bu şehri nasıl olur da ileri çağdaş seviyelere ulaştırır çok merak ediyorum. Hakkımız da hayırlısı olsun. Ne de olsa Artvin’i Artvinliler yönetecek diye yola çıkan CHP ekibi, birkaç kişinin menfaati uğruna bütün Artvin’i mağdur etmeyi göze alabiliyor. Ne de olsa Şeffaf Belediyecilik…

Gelelim ikinci konuya Yine Maden, yine HES

ALLAH aşkına bu iki konu açılınca bazı çevreciler kıyamet koparıyor. Ancak ben o çevrecilerin ilimizde bir tane dahi ağaç diktiğini, çevre temizliğine çıktığını ya da Ata Tepe’nin çöplüğe çevrilmesine ses çıkardıklarını görmedim. Siz duyduysanız beni de aydınlatın.

Haydi ben de sizi birkaç konu da kendimce bilinçlendireyim. İlimizde kaç tane HES doğaya aykırı diye iptal olmuş araştırın. Sayısını duyunca sizde koparılan kıyametin ne kadar amaçlı olduğunu anlayacaksınız 60’ın üzerinde HES projesi iptal edildi. Yani bu devlet her önüne gelen derede HES yapılabilir demiyor. Her konu da olduğu gibi bu konuda da manipülasyonda bir numaralar. Sayın Bayraktutan’a soruyorum. İl Genel Meclisi Tutanakları kanıt niteliğindedir. Artvin’deki bütün HES’lere karşı iseler neden CHP İl Genel Meclisi Üyeleri Bazı HES’lere yapılabilir diye oy verdi. Sayın Bayruktutan, yoksa yapılabilir diye oy verdiğiniz yerlerde bu HESLERE ortak CHP’liler mi var? Açıklamanızı istirham ediyorum.

Burada senin HES’in zararlı, Benim HES’im zararsız anlayışı mı vardır? İşin özeti o Cerattepe’deki gibi bu sefer kimi zengin edeceksiniz? Sizin görüşünüzden olmayan iş yapınca karşısınız, sizin görüşünüzden iş yapan olunca suskunsunuz. Bu mudur sizin çevrecilik anlayışınız? Sizin asıl sevginizin doğa sevgisi değil de “Yoldaş” sevgisi olduğunu Cerattepe mücadelesinde hepimiz gördük. Saygılarımla… Başka bir yazımda görüşmek dileğiyle...

Sıddık Dalkılıç