DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ERBAŞ, ARTVİN'DE HUTBE İRAD ETTİ
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, bugün açılışını gerçekleştirdiği Artvin Çoruh Üniversitesi Fatih Cami'nde hutbe irad etti, ardından cuma namazı kıldırdı.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş:
"Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “Siz, insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyar ve Allah’a iman edersiniz…”
Aziz Kardeşlerim!
“En hayırlı ümmet” övgüsüne mazhar olan her mümin, zihnine ve gönlüne yalnızca İslam’ın yüce değerlerini nakşeder. Kaynağı vahiy olmayan her çeşit düşünce, uygulama ve alışkanlıklar karşısında oldukça dikkatli davranır. İmanına zarar verebilecek tehlikelerden uzak durur. Söz ve davranışlarına İslam ahlakını yansıtır. Dünyevî heves ve arzuların peşinden koşmaz. Alın terinin kıymetini, helal kazancın bereketini unutmaz. Aldığının ve sattığının hesabını vereceğini aklından bir an bile çıkarmaz. Az da olsa yalnızca helalle yetinir. Aklı uyuşturan alkolle, ocaklar söndüren kumarla ömrünü zayi etmez.
Aziz Kardeşlerim!
Kimliğini muhafaza eden bir Müslüman, popüler kültürün girdabında kaybolmaz. Başka dünyalara ait hayat tarzlarını bilinçsizce taklit etmez. Dinimizde ve sahih geleneğimizde yeri olmayan sembolleri, eğlence biçimlerini, tutum ve davranışları benimsemez. Bunun, Müslüman kimliğini zedelediğini, bu tür davranışların İslam kimliğini zedelediğini, toplumu ve gelecek nesilleri dinine, tarihine ve değerlerine yabancılaştırdığını bilir. Tarih sahnesinden silinen nice milletin önce inanç ve değerlerini, sonra da kültür, edebiyat ve sanatını kaybettiğini unutmaz.
Kıymetli Müslümanlar!
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bir hadisinde bizleri şöyle uyarmaktadır: “Kim bir kavme, topluluğa benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.” Yani bir kimse, kendi değerlerini yaşamak ve yaşatmak yerine başkalarına özenir, onun inanç ve adetlerini benimserse, sonunda onlar gibi düşünmeye ve onlar gibi yaşamaya başlar. Zira maddi ve fiziki benzeşmenin manevi sonuçlar doğurması kaçınılmazdır. O halde, Rabbimize, insanlığa ve gelecek nesillerimize karşı sorumluluğumuzun bilincinde olalım aziz kardeşlerim. Kur’an-ı Kerim'e ve sünnete sımsıkı sarılalım. Nitekim Allah Resulü Efendimiz aleyhisselatu vesselam, Arafat'ta okumuş olduğu Veda Hutbesi’nde şöyle buyurmaktadır: “Size iki şeyi emanet ediyorum. Bunlara sarıldığınız müddetçe yolunuzu sapıtmazsınız. Bunlardan birisi, Allah'ın Kitabı Kur'an-ı Kerim, diğeri de Resulü’nün sünnetidir.” Onun için değerli kardeşlerim, hayat rehberi Kur'an'ın yolunda hep birlikte çocuklarımızla, gençlerimizle, ailemizle yürümemiz gerekiyor. Allah Resulü Efendimizin bize bırakmış olduğu kavli, takriri ve fiili sünnet dediğimiz bu yolda, sırat-ı müstakim yolunda her zaman daim ve kaim olmalıyız. Bu yoldan gençlerimizi, çocuklarımızı, ailemizi alıkoymak isteyen herkese engel olmalı ve çocuklarımızın yolunu sırat-ı müstakim üzere daim ve kaim yapmak için gayret etmeliyiz.
Hayatımızın her alanında İslam ahlakını ve terbiyesini kuşanmalıyız. Yaratılış gayemizden uzaklaştıran, kültür ve medeniyetimizi yozlaştıran her türlü söz, anlayış ve davranıştan uzak durmalıyız. Unutmayalım ki toplumlar, dini ve ahlaki değerleriyle ayakta durur ve bu değerlerden beslenen şuurla yaşarlar. Dini ve ahlaki değerlerinden uzaklaşınca o toplumlar da yok olurlar.
Değerli Kardeşlerim!
Bizler Müslümanlar olarak bu noktalara dikkat etmeli, hayatımızı bu ilkeler doğrultusunda sürdürmeliyiz. Ömrümüz işte o zaman kıymetli olacak, o zaman değerli olacak. Bizim dünyaya gönderilmiş olmamızın arka planında bu hikmet yatmaktadır. Rabbimiz Mülk Suresi’nde, mülkü elinde bulunduran Allah'ın adı ne yücedir. O’nun gücü her şeyin üzerindedir. Ölümü de, hayatı da yaratan O’dur. Bakalım dünyada hanginiz daha güzel işler yapıyorsunuz, hanginiz en güzel ameli işliyorsunuz diye Allah sizi yaratmıştır. Hayatı da ve ölümü de bunun için yaratmıştır, buyurmaktadır.
Değerli Kardeşlerim!
Hangi işi yapıyor olursak olalım en güzelini yapalım. Amelimiz düzgün olsun, amelimiz Kur'an'a ve sünnete uygun olsun. O zaman ömrümüz kıymetli olur. Cenab-ı Hak hepimizi sırat-ı müstakim üzere daim ve kaim eylesin." dedi.