Hopalı genç "Dünya Tutuklanma Günü" isimli öyküsüyle Karadeniz Bölgesi’nde birincilik ödülünü aldı. Aldığı ödül sonrası yaptığı örnek davranış büyük takdir toplayarak ödülün önüne geçti.
Artvin´de, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünce ülke genelinde düzenlenen "Karanlığı Aydınlananlar" adlı öykü yarışmasında dereceye giren kişiler için ödül töreni düzenlendi.
Denetimli Serbestlik Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen törende Artvin´den yarışmaya katılarak ödül alan Ferdi Gümüş ile Faruk Nafiz Şentürk´e plaket ve ödülleri verildi.
Ferdi Gümüş "Dünya Tutuklanma Günü", Faruk Nafiz Şentürk´te "Kader mi Yoksa Gayret mi" isimli öykülerinde önceden hüküm giymelerinden dolayı iş ve sosyal hayatlarında karşılaştıkları zorluk ve ön yargıları aşıp başarıya ulaşmak için yaptıklarını kaleme aldı.
Törende konuşan Artvin Valisi Yılmaz Doruk, eski hükümlülerin istihdamı konusunda ön yargıları kırmak, sosyal ve ekonomik anlamda toplumsal duyarlılığı geliştirmek amacıyla düzenlenen öykü yarışmada ödül alan kişileri tebrik etti.
Gazetecilere açıklamalarda bulunan Ferdi Gümüş "Dünya Tutuklanma Günü" isimli öyküsüyle Karadeniz Bölgesi’nde birincilik ödülünü aldığının söyledi.
Öyküsünü kendi yaşantısında yola çıkarak kaleme aldığını anlatan Gümüş, "2006’da tutuklanmamla başlayan süreci ve sonunu biraz daha hikâyeleştirerek anlattım.
Yarışmaya katılırken herhangi bir maddi beklentim yoktu. Sadece yarışmada Artvin’inde ismi geçsin diye düşündüm. Yarışmada birinci olunca maddi bir karşılığı oldu. Bunun bana büyük bir getirisi olmayacak ama yaptığım bağışın karşılığının büyük olacağını düşünerek aldığım ödülü Lösev’e bağışladım.
Neden “LÖSEV” e bağışladım derseniz ben de çok özel bir hikayesi vardır. Benim 2.5 yaşında bir kızım var. Ankara’ya götürdüm. Bir MR çekilmesi gerekiyordu. Oradan oraya derken yer bulamıyorduk.
LÖSANTE’Yİ ”önerdiler. İlk kez gördüğüm hastaneye hayran kaldım. Bu kadar güzel ve bu kadar son sistem cihazlarla donatılmış hastaneyi her zaman ve her yerde göremezsiniz. MR çektiler, burada lösemili çocukların ve yetişkinlerin tedavisinde ücret alınmıyormuş. Tamamen 4 milyon insanın, kısaca halkın bağışlarıyla kurulmuş, muhteşem bir hastane ve iç donanım.
Oradan ayrıldıktan sonra içimde bir ukde kaldı. Benim de buraya bir desteğim, bir tuğlam, bir bağışım olmalıydı.
Bir lösemili çocuğumuza da ben küçük bir katkı sunmalıydım. Bu yarışmada bana verilen altın ödülünü bozdurarak paraya çevirip LÖSEV’in hesabına yatırdım. Bundan inanılmaz bir haz duydum. Başında da söylediğim gibi bu para beni zengin etmezdi. Ama farkındalık adına bir kibrit de Artvin’den çakılmış oldu. Birincilik aldığım öykünün ödülü yine çok güzel bir yere gitmiş oldu. Bu ceza bu yarışma ile bana ödül oldu. " diye konuştu.
Ahmet Topaloğlu 6 Yıl Önce
Helal olsun yüreğine kalemine sağlık
Ahmet Topaloğlu 6 Yıl Önce
Helal olsun yüreğine kalemine sağlık