Bilindiği üzere Türkiye’nin doğalgaz ulaşmayan 3-4 ilinden birisi de Artvin idi. 24. 25. ve 26. Dönem Artvin Milletvekili ve şu an itibariyle Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığı görevini yürüten; Dr. İsrafil Kışla’nın girişimleriyle Artvin’e doğalgaz getirilmesi projesi yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk 100 günlük eylem planına alınarak, ilimizin doğalgaza kavuşma süreci başlamış oldu. Bugün gelinen noktada, doğalgaz şebekesi il merkezine kadar getirilmiş olup, ilin ilk giriş bölgesinde bulunan ve 7 mahallesinden biri olan Çayağzı mahallesinin bu kış doğalgazla ısınacağı planlanmaktaydı.
Ancak Artvin Belediye Başkanı Demirhan Elçin’in 29 Aralık Pazar günü toplu açılış töreninde yaptığı “Doğalgaz şebekesinin kazısını durdurduk.” Açıklaması Artvin gündemine bomba gibi düştü. Bu açıklamadan sonra, Artvin’de devam eden doğalgaz çalışmalarına son verildi. Yirmibeşbin nüfusun yaşadığı bir şehrin havasını zehirleyen kömür dumanından kurtararak insan sağlığını olumlu yönde etkileyecek dahi yaşam kalitesini artıracak ve şehrin çevre kirliliğini de minimum seviyeye düşürecek olan böylesine önemli bir hizmete, yerel yönetimin basit gerekçelerle engel olan tavrı toplum içerisinde büyük tepkilere yol açtı.
Artvin Belediye Belediyesi, Karayolları Bölge Müdürlüğü hizmet ağından olan 5 km’lik yolu kendi hizmet ağı içerisine katmıştı. Artvin Belediyesi ve Yüklenici firma arasında imzalanan 06.09.2019 tarihli protokolde gerekli şartlar sağlanıp taraflar arasında anlaşma yapılmıştı. Bu sözleşmeye istinaden Doğalgaz şebekesinin şehir içi hattına ilk kazma vurulmuştu. Aradan geçen 3 aya rağmen Artvin Belediyesi’nin sanki hiçbir sözleşme imzalamadığı gibi yeni şartlar dayatması sonucunda doğalgaz kazısı Artvin Belediyesi’nin yüklenici firmaya gönderdiği 27 Aralık 2019 tarihli yazıyla durduruldu.
Yüklenici firmanın iddiasına göre; Artvin Belediyesi 06. 09. 2019 tarihinde imzalanan önceki sözleşmede olmayan maddelere istinaden 16.600 m2 olan 5 Km’lik köprübaşı mevki ile şehir içi ulaşımını sağlayan yolun tamamının asfaltlanmasını yüklenici firmadan talep ediyor. Yüklenici firma biz tahrip ettiğimiz yerlerden daha fazla tutan miktarını zaten eylül ayındaki sözleşmede Artvin Belediyesi’ne ödemeyi taahhüt ettik. Sonraki süreçte Artvin Belediyesi bizden yolun tamamının asfalt kaplanmasını istiyor.
Ancak edinilen bilgiye göre geçtiğimiz Aralık Ayında Şavşat Belediyesi yüklenici firmaya ulaştırdığı resmi yazıda Şavşat’a doğalgaz getirilmesi halinde kazısından, nakliyesine, Dolgusundan, yolun kaplanmasına kadar ne gerekiyorsa tek bir kuruş talep etmeden Şavşat Belediyesince yerine getirileceğini Şavşat Belediye meclisi tarafından kararlaştırılmıştır.
Şavşat Belediyesi’nin bu talebine karşın Artvin Belediyesi’nin Doğalgaz’ı getirmek için taşın altına elini koymayışını bırakın, süreci tıkamak için gösterdiği tavır ve Artvin Belediye Başkanı’nın Hodri Meydan açıklaması karşısında Yüklenici firmanın hizmetlerini Ardanuç, Şavşat, Hopa ve Arhavi’ye kaydıracağını sözlü olarak ifade ediyor.
Dokuz ay gibi uzun bir süredir mücavir alan içerisinde Artvin’e hizmet eden, Artvin Belediyesi’nin yeri geldiği zaman tamamen kişisel ve keyfi amaçlarla devamlı vurguladığı “şeffaflık ilkesinden” yoksun bir şekilde yaptığı lüzumsuz ve israfa yönelik harcamalar kamuoyunun gözünden kaçmıyor. Daha 5 buçuk yıl önce sıfırdan yapılan, yeni bina olmasına ve hiçbir masraf gerektirmemesine rağmen Belediye Hizmet Binasının kimin tarafından onarıldığı ve kaç liraya mal olduğu halk tarafından bilinmeyen keyfi israf tadilatından geçirilmesi ve son yapılan yerel seçimler sonrası Artvin’i kazandığı için teşekkür ziyaretine gelen CHP Genel Başkanı’nın şanına yakışır bir konaklama mekanının Artvin’de bulunmamasından olsa gerek Genel Başkan’ın bir gecelik konaklaması için Artvin Belediyesi’nce Kafkasör yaylasında kısa sürede yapımı tamamlanan yine kime yaptırıldığı ve ne kadara mal olduğu halk tarafından bilinmeyen dağ evi ve buna benzer birçok keyfi ve harcama bu duruma gösterilecek örneklerin başında geliyor.
Bu gibi keyfi ve gereksiz harcamalarda beis görmeyen kurumun; konu 25 bin nüfusun yaşam kalitesini, sağlığını ve Artvin’in doğasını ilgilendiren önemli bir yatırıma gelince “Şirket para kazanacak diye Artvin’in yollarını köstebek yuvasına çevirtmem. Artvin’in hakkını kimseye peşkeş çekmem.” Gibi ucuz siyasi söylemlerle hamaset edebiyatı yapıp “Asfalt dökecek gücümüz yok” gibi basit gerekçeler üreterek bu önemli hizmete engel olması vizyonsuzluğunun ve samimiyetsizliğinin dışa vuruşudur. “Artvin’in hakkını kimseye peşkeş çekmem” diye ucuz siyasi söylemiyle bu hizmete engel olurken aslında 25 bin Artvinlinin kömür dumanı solumadan daha sağlıklı bir şehirde yaşama hakkına da engel olduğunun farkına varamayan bir zihniyet tarafından yönetilmek şehir adına ayrıca üzüntü verici bir durumdur.
Öte yandan bu Doğalgaz polemiğinde Artvin Belediyesi’nin takındığı tutum her defasında Artvin Cerattepe’deki maden faaliyetlerini gerekçe göstererek Artvin’in doğasını korumaya karşı göstermeye çalıştıkları çevre hassasiyetinde de samimiyetsiz olduklarının göstergesidir. Ayrıca bu çevre bu sözde çevre hassasiyetinde başı çeken malum Derneğin de Artvin’in doğasını yakından ilgilendiren bu önemli hizmetin durdurulmasına karşı suskunluğunu sürdürmesi ortak akılla çevre hassasiyetini istismar ederek sadece maden karşıtlığı üzerinden siyasi menfaat devşirdiğini ortaya koyuyor. mahallesinin haylaz çocuklarına sahip çıkma” tabirini akıllara getiriyor.
Oysa ki geldiği ilk günden, 01 Nisan’dan günümüze kadar elle tutulur, gözle görülür ciddi bir proje ile Artvinlilerin karşısına çıkmayan Başkan Elçin Artvin için hayati önemi olan projelerinde önünü tıkar oldu. Artvin Belediye Başkanı Demirhan Elçin’in merkezi yönetim ile ortaklaşa yapılan bütün projelerdeki olumsuz tutumu ve her fırsatta sorun çıkarma çabası akıllara “Ey Başkan Artvin halkına hizmette bir sorumluluk ve bir külfeti üstlenmeyeceksen niye başkan oldun?” sorusunu getirdi.
Artvin Belediyesi’nin 31 Mart seçimleri sonrasındaki yönetim anlayışının hizmetten ziyade, siyasi ideolojiye göre şekillendiğini ortaya koyuyor. Örneğin; önceki dönem Belediye yönetiminin istihdam ettiği çalışanlara karşı onur kırıcı tutum ve aşağılama politikası gün geçtikçe dozajını artırarak devam etmesi ve Hatila içme suyu ile doğalgazın durdurulmasındaki takındığı tavır Artvin Belediyesi’nin hizmet odaklı değil ideolojik düşüncelerle yönetildiğinin en büyük kanıtıdır. Özellikle daha yolun başındayken doğalgaz kazısının durdurulması “Yoksa Çayağzı mahallesinde Ak parti birinci çıkıyor diye başkan partizanlık mı yapıyor? Başkan tüm Artvinlilerin başkanı değil mi?” sorularını akıllara getiriyor.
Bu doğalgaz polemiğinden yola çıkarak mevcut yerel yönetimin Artvin merkez nüfusunun tamamını yakından ilgilendiren çoğu konudaki vizyonsuzluğu ve samimiyetsizliği ortaya çıkıyor. Belediye Başkanı’nın açıklamaları bu hizmetin durdurulmasının asıl sebebinin Artvin Belediyesinin asfalt dökme gücünün olmayışı olduğuna vurgu yapıyor.
Başkan Elçin, Yapılacak olan bütün projelerde hiçbir çaba göstermeden “Gücümüz yok.” deyip topu kamu kurumlarına atıp mağdur edebiyatı yaptığı aşikardır. Yapılan hizmetten iktidarın artı puan kazanacağını düşünerek ideolojik taassuplarla hareket ettiği görülür hale gelmiştir.
Çayağzı mahallesi halkının kömür ,doğal gaz farkından kaynaklı kısa zamanda dönüşüm bedelini amorti edeceğini düşünerek bu yıldan kredi çekip, doğalgaz dönüşümlerini yaptıklarını dile getiriyor ve esnaflıktan gelen Belediye Başkanının Bu mağduriyeti görmeyecek kadar halktan kopuk olduğu ortaya çıkıyor. Halka hizmet etmenin “Hodri Meydan” ile olmadığını Nihal Atsız Şu güzel Cümle ile ifade ediyor. “En Yüce hizmet, karşılık ve kazanç beklemeden yapılan hizmettir.”
Sonuç olarak vizyonsuzluk siyasi demagoji, İstemezukçuluk, ideolojik taassup ve enaniyet gibi 70 yıllık Chp ideolojisinin kronik hastalıklarının halen devam ettiğini gösteriyor. Ancak Artvin ve Artvin Halkına ciddi manada yazık oluyor.